The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.
|
Anglais |
Turc |
|
| 1 |
be lonely |
yalnız olmak |
v. |
|
- I didn't know I'd be lonely.
- Yalnız olacağımı bilmiyordum.
- I doubt if Tom will be lonely.
- Tom'un yalnız olacağından şüpheliyim.
- I doubt if Tom will be lonely.
- Tom'un yalnız olacağını sanmıyorum.
- Tom said he thought Mary was lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Tom said he was lonely.
- Tom yalnız olduğunu söyledi.
- Tom said Mary was lonely.
- Tom Mary'nin yalnız olduğunu söyledi.
- Tom said Mary was lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız olduğunu söyledi.
- Tom said that he was lonely.
- Tom bana yalnız olduğunu söyledi.
- Tom said that he was lonely.
- Tom yalnız olduğunu söyledi.
- Tom said that Mary was lonely.
- Tom Mary'nin yalnız olduğunu söyledi.
- Tom said that Mary was lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız olduğunu söyledi.
- I thought Tom would be lonely.
- Tom'un yalnız olacağını düşündüm.
- After you leave, I'll be lonely.
- Sen gittikten sonra yalnız olacağım.
- Tom thought Mary was lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız olduğunu düşündü.
- Tom told Mary that he was lonely.
- Tom, Mary'ye yalnız olduğunu söyledi.
- Tom told Mary that he was lonely.
- Tom Mary'e yalnız olduğunu söyledi.
- Tom told me he was lonely.
- Tom bana yalnız olduğunu söyledi.
- Tom told me that he thought Mary was lonely.
- Tom bana Mary'nin yalnız olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Tom told me that he was lonely.
- Tom bana yalnız olduğunu söyledi.
- I know that both Tom and Mary are lonely.
- Hem Tom'un hem de Mary'nin yalnız olduğunu biliyorum.
- I know that both Tom and Mary are lonely.
- Tom ve Mary'nin yalnız olduğunu biliyorum.
- I thought Tom would be lonely.
- Tom'un yalnız olacağını düşünmüştüm.
- Tom didn't think Mary would be lonely.
- Tom Mary'nin yalnız olacağını düşünmemişti.
- Tom didn't think Mary would be lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız olacağını düşünmedi.
- Tom doesn't think Mary will be lonely.
- Tom Mary'nin yalnız olacağını düşünmüyor.
- Tom said he thought Mary would be lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız olacağını düşündüğünü söyledi.
- Tom thinks Mary will be lonely.
- Tom Mary'nin yalnız olacağını düşünüyor.
- Tom thought Mary would be lonely.
- Tom Mary'nin yalnız olacağını düşündü.
- Tom thought Mary was lonely.
- Tom Mary'nin yalnız olduğunu düşünüyordu.
- Tom is going to be lonely.
- Tom yalnız olacak.
- Tom is likely going to be lonely.
- Tom muhtemelen yalnız olacak.
- Tom is likely to be lonely.
- Tom muhtemelen yalnız olacak.
- Did you know Tom was lonely?
- Tom'un yalnız olduğunu biliyor muydun?
- Tom will likely be lonely.
- Tom muhtemelen yalnız olacak.
- Tom will probably be lonely.
- Tom muhtemelen yalnız olacak.
- Tom isn't likely to be lonely.
- Tom'un yalnız olma ihtimali yok.
- I'll be lonely after you've gone.
- Sen gittikten sonra yalnız olacağım.
- I didn't think you were lonely.
- Yalnız olduğunu düşünmedim.
- I didn't think you were lonely.
- Yalnız olduğunu düşünmemiştim.
- Tom said you were lonely.
- Tom senin yalnız olduğunu söyledi.
- Tom said you were lonely.
- Tom yalnız olduğunu söyledi.
- Tom must be lonely.
- Tom yalnız olmalı.
- I'll be lonely after you've gone.
- Sen gittikten sonra da yalnız olacağım.
- I'll be lonely without you.
- Sensiz yalnız olacağım.
- Tom won't be lonely if Mary is there.
- Mary orada olursa Tom yalnız olmayacak.
- Tom won't be lonely there.
- Tom orada yalnız olmayacak.
- It won't be lonely here.
- Burada yalnız olmayacaksın.
- I think Tom wouldn't be lonely if Mary were here.
- Bence Mary burada olsaydı, Tom yalnız olmazdı.
- I think Tom wouldn't be lonely if Mary were here.
- Bence Mary burada olsaydı Tom yalnız olmazdı.
- I'd be lonely without you.
- Sensiz yalnız olurdum.
- I don't want you to be lonely.
- Yalnız olmanı istemiyorum.
- Tom hoped Mary wouldn't be lonely.
- Tom Mary'nin yalnız olmayacağını umuyordu.
- Tom thinks Mary won't be lonely.
- Tom Mary'nin yalnız olmayacağını düşünüyor.
- I think Tom won't be lonely.
- Bence Tom yalnız olmayacak.
- Tom won't likely be lonely.
- Tom muhtemelen yalnız olmayacak.
- He feels sad when he is lonely.
- O, yalnız olduğunda kendini üzgün hisseder.
- I don't think that Tom is lonely.
- Tom'un yalnız olduğunu sanmıyorum.
- Tom doesn't think Mary is lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız olduğunu düşünmüyor.
- Tom doesn't think Mary is lonely.
- Tom Mary'nin yalnız olduğunu düşünmüyor.
- Tom might've been lonely, but even if he had been, he wouldn't have told us.
- Tom yalnız olabilir, ama yalnız olsaydı bile bize söylemezdi.
- Tom said Mary is lonely.
- Tom Mary'nin yalnız olduğunu söyledi.
- Tom said Mary is lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız olduğunu söyledi.
- Tom must've been lonely.
- Tom yalnız olmalı.
- Tom said that Mary is lonely.
- Tom Mary'nin yalnız olduğunu söyledi.
- Tom knew that I was lonely.
- Tom yalnız olduğumu biliyordu.
- Tom didn't think Mary was lonely.
- Tom Mary'nin yalnız olduğunu düşünmedi.
- Tom said that Mary is lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız olduğunu söyledi.
- Tom thinks Mary is lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız olduğunu düşünüyor.
- Tom thinks Mary is lonely.
- Tom Mary'nin yalnız olduğunu düşünüyor.
- Tom didn't think Mary was lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız olduğunu düşünmüyordu.
- Tom knew Mary was lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız olduğunu biliyordu.
Show More (68)
|
| 2 |
be lonely |
yalnız kalmak |
v. |
|
- Tom thinks Mary won't be lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız kalmayacağını düşünüyor.
- I think Tom won't be lonely.
- Bence Tom yalnız kalmayacak.
- She always comforted herself with music when she was lonely.
- Yalnız kaldığında kendini hep müzikle rahatlatırdı.
- I'll be lonely if Tom leaves.
- Tom giderse yalnız kalacağım.
- I'll be lonely without you.
- Sensiz çok yalnız kalacağım.
- I'm going to be lonely when you leave.
- Sen gidince yalnız kalacağım.
- Tom is going to be lonely if Mary leaves.
- Mary giderse Tom yalnız kalacak.
- Tom will be lonely if Mary leaves.
- Mary giderse Tom yalnız kalacak.
- Tom will be lonely if you leave.
- Eğer gidersen Tom yalnız kalacak.
- Tom will be lonely if Mary leaves.
- Mary giderse Tom yalnız kalır.
- I'd be lonely without you.
- Sensiz çok yalnız kalırım.
- Tom won't be lonely there.
- Tom orada yalnız kalmayacak.
- Tom won't be lonely if Mary is there.
- Mary oradaysa Tom yalnız kalmayacaktır.
- After you leave, I'll be lonely.
- Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
- I didn't know I'd be lonely.
- Yalnız kalacağımı bilmiyordum.
- I doubt very seriously that Tom will be lonely.
- Tom'un yalnız kalacağından çok şüpheliyim.
- I doubt very seriously that Tom will be lonely.
- Tom'un yalnız kalacağından çok ciddi bir şekilde şüpheliyim.
- Tom doesn't think Mary will be lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız kalacağını düşünmüyor.
- Tom thinks Mary will be lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız kalacağını düşünüyor.
- I've been lonely.
- Yalnız kaldım.
- Tom thought Mary would be lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız kalacağını düşündü.
- Tom is going to be lonely.
- Tom yalnız kalacak.
- Tom will probably be lonely.
- Tom muhtemelen yalnız kalacak.
- I don't want to be lonely.
- Yalnız kalmak istemiyorum.
- I know you don't want to be lonely.
- Yalnız kalmak istemediğini biliyorum.
- Tom doesn't want to be lonely.
- Tom yalnız kalmak istemiyor.
- Tom hoped Mary wouldn't be lonely.
- Tom, Mary'nin yalnız kalmayacağını umuyordu.
Show More (24)
|